Bu yazımızda tepki çekse bile öğretmenlerin faydasına olacak bazı eleştirilerimizi yazmaya karar verdik. Öğretmenlerden beklenen fedakarlıklar dolayısıyla öğretmenlerimiz zor durumda kalabilmekte işi olmayan şeyleri işiymiş gibi yapabilmekte bu da profesyonelliği bozmaktadır.
Maalesef öğretmenlerin (büyük) bir kısmı profesyonel olamıyor. Okul boyama, sınıfa paspas atma gibi konuları en başa yazmak lazım ama… Okul boyama ya da sınıf temizleme öğretmenin işi değildir.
Bizleri asıl rahatsız eden WhatsApp grupları. Gecesi gündüzü yok, sürekli mesaj geliyor. Sadece idareciler değil, öğretmenler de gönderiyor. Öğretmenlerin hiç mi özel hayatı yok? Mesai bittikten sonra iş biter. Bunu ne zaman öğreneceğiz? Ömrümüz bitince mi?
Yukarıda yazılanlar sadece salgın dönemi için geçerli değil. Öncesinde de bu böyleydi. Salgın döneminde biraz daha artmış oldu.
Öğretmenlik de tıpkı diğer meslekler gibi bir iştir. İş saatlerinde elden geldiğince verimli çalışılır, iş saati bittikten sonra da kafa dinlendirilir. Akşam mesaj atıp işle ilgili bir şeyler duyurulmaz veya işle ilgili bir şeyler yapılması istenmez. Hafta sonu ders programı yapılmaz, paylaşılmaz, pazartesi yapılması gereken etkinlik duyurulmaz. Hafta sonu dinlenilir.
İşinizi hayatınızın merkezine koymayın lütfen. 7/24 iş yerinde gibi hissetmeyin ve hissettirmeyin. Çünkü öyle bir zorunluluğunuz yok.
Tabi ki öğretmeni mesaj atmaya iten sebepler var. İdareciler akşam ders programı atabiliyor. Ya da hafta sonu. Önceki günlerde twitter’da bir öğretmen arkadaşımızın veli toplantısına kimse gelmemesi sonucu velilerin evine tek tek gittiğini öğrendik. Ne işi var öğretmenimizin? Maalesef bunu bu hale getirenlerde reklam seven idareci ve yöneticilerdir.
Murat KIRDALI
Eğitimci YAZAR
👍